UZMANINA 10 SORU

Katkılarından dolayı Uzm.Dr.Dt. Miraç Sezgi ŞENOL TUNA’ya teşekkür ederiz.

Uzmanına 10 Soru..

1- Bebeklerin ilk dişleri ne zaman çıkar ve nasıl bir sıralama izler?

Ağızda ilk süren süt dişleri alt 1. kesici dişlerdir ve 6-8 aylık dönemde çıkmaları beklenir. Alt çenedeki dişlerin üst çenedeki karşıtlarından önce çıkmasını bekleriz. Bunu üst süt keser dişler takip eder (7-10 ay). Sonrasında sırasıyla alt yan kesici dişler (8-13ay), üst yan kesici dişler (10-16 ay) takip eder. Bu dönemden sonra alt ve üst süt 1. azı dişleri sürerler (12-16 ay). Birinci süt azılar sürdükten bir kaç ay sonra süt 1. azıların hemen önünde kalan boşluğa süt köpek dişleri sürerler (16-20ay). En son olarak ağızda süt ikinci azı dişleri yerini alır (21-30 ay). Süt dişlenme dönemi 2,5-3 yaş arasında süt 2. azı dişlerinin sürmesi ile tamamlanır. 3 yaşına gelindiğinde sağlıklı bir ağızda 20 adet süt dişinin olması beklenir. Özellikle süt azılar ve köpek dişleri çıkarken bebeklerde huzursuzluklar gözlenebilir.

2- Aileler bebeklerin dişleri 6. ayda çıkmayınca geç çıktığını düşünerek heyecanlanıyorlar;

o zaman geç çıkma dediğimiz hangi aylardır? Ve geç çıkan diş daha sağlıklı olur mu?

Genelde bebek 6 aylık iken ilk dişler sürerler. Ancak, normal gelişim gösteren bebeklerde dişlerin ilk sürmesi 15-18 aya kadar uzayabilir. Dişler bu aya kadar sürmedi ise bir çocuk diş hekimine gidilmesini öneririm.

Bilimsel olarak erken çıkan diş çabuk geç çıkan diş geç çürür gibi bilimsel bir veri yoktur. Yani geç de çıksa erken de çıksa ağız ortamıyla temas ettikten sonra iyi temizlenmeyen her diş ayni oranda çürüme olasılığına sahiptir. Burada bir dip not vermek isterim; dişler ilk sürdüklerinde henüz mineralizasyonlarını tamamlamamış durumdadırlar. Dişler sürdükten sonra kimyasal yapıları farklılaşır, bu farklılaşmayı tükürükteki mineralleri ve iyonları alıp daha kararlı bir kristal yapısına erişerek sağlarlar. Bu nedenle dişler sürdükten sonraki dönemde iyi temizlenmezlerse ağızdaki asidik ortamda kristaller kolayca parçalanır ve çürük oluşur. Bu dönemde tükürükte özellikle ca, f gibi diş yapısını kuvvetlendiren mineraller arttıkça diş daha doygun ve kararlı bir bileşik haline gelir ve ağız asitlerine direnci artar. Bu nedenle sürme yaşı çürük oluşumunu etkilemez.

3-Dişler çıkarken kaşıntı önleyici huysuzluğu azaltıcı neler yapılabilir?

Bildiğiniz gibi dişler sürerken diş etleri kaşınır, huzursuzluk, hafif ateş (max 38 derecenin üstü diş çıkarma haricindeki bir durumun belirtisi olabilir) tükürüğün artması -hatta buna bağlı olarak artan öksürük ve tıkanma-, iştahta azalma ve ishal görülebilir.

Bu süreci daha hafif geçirmek için

-Diş kaşıyıcıların soğutularak kullanılması

-Yemeklerinin sıcak değil, ılık ya da soğuğa yakın verilmesi

-Meyvelerin soğuk tüketmesi

-Bol su içirilmesi

-Çiğneyebileceği sert şeyler (bisküvi, havuç gibi)

-Annenin parmağı ile diş etine yuvarlak hareketlerle masaj yapılması (masaj için parmak fırçalar kullanılabilir) yardımcı olacaktır.

Kehribar kolyeleri konusunda ben pek pozitif değilim. Bence aspirasyon riski çok yüksek yarardan çok zarar getirir. Ayrıca iddia edildiği gibi bakteri barındırmadığı ya da ağrı kestiği gibi bir bilgi Literaturde yok. Biraz ticari gibi geliyor.

Topikal anestezik içeren calgel, dentinox gibi lidokain içeren ürünleri mecbur kalmadıkça önermiyorum gereksiz ilaç almasınlar diye. Çok ağır geçiren yavru kuşlarda yemek öncesi sürmelerini öneriyorum sadece.

Neobaby, dentibaby, aftamed, buccotherm gibi diş çıkarma jelleri daha bitkisel ağırlıklı papatya, karanfil gibi özler içeriyor. Şekersizler ve zararlı kimyasal içermiyorlar, genelde bunları öneriyorum.

4- Diş bakımına ne zaman başlanmalı ve nasıl bakım yapılmalı?

Aslında ağız bakimi olarak doğumdan itibaren başlayan süreç ilk dişin çıkması ile beraber benzer şekilde devam etmelidir. Minik bebeklerde macunsuz fırçalama tek dişlik diş fırçaları ya da parmak fırçalar kullanılarak dişler fırçalanmalıdır. Fırçalama yine ağız mukozasının temizliği (karbonatlı su, maden suyu vb) ile desteklenmelidir.

Bebeklerde ağız temizliği yapılırken Bebek annenin göğsüne yaslanır fırça ya da temiz bir bez yardımı ile ve ağız ve diş temizliği yapılır. Bebeğin önceleri ağlamasının normal olduğu unutulmamalıdır. Zamanla doğal karşılayıp izin verecektir. Bu uygulamayı her gece yatırmadan önce ve sabahları yapmanızı öneririz — ki bence bunu yapmak çok zor :))—

3 yaş altında yutma riskinden dolayı florursuz diş macunu kullanılmasını öneririz. Mercimek büyüklüğünde macun yeterli olur. Eğer temin edilemiyorsa yalnızca su ile temizlemek bile önem taşır. Diş yüzeylerinde plak birikimine izin verilmemesi gerekir. Birkaç aylıkken başlayan fırçalama alışkanlığı 1 yaşına geldiğinde iyice oturacak ve çocuk fırçalamayı kabul edecektir. Geç başlandığında ailelerden sürekli “hiç fırçalatmıyor ama ne yapalım” cümlesini duyuyoruz. 3 yaşından büyük çocuklarda bezelye büyüklüğündeki diş macun diş fırçalamada kullanılmalıdır. Fırçalama esnasında diş fırçası ıslatılmamalıdır. Dişler fırçalanırken sanki tüm diş yüzeyleri boyanmış gibi düşünülüp boyanın giderilmesi için dişlerin ön, arka ve üst yüzeyleri güzelce fırçalanmalıdır.

Çocuklar için geliştirilmesi gereken ince motor becerileri gelişene kadar 4-5 yaslarına kadar ebeveyn tarafından, 5-9 yaşına kadar ebeveyn gözetiminde diş fırçalama çocuk için ideal olandır.

Çocuklar için özel olarak üretilmiş kendi yaş grubuna uygun diş fırçaları kullanılmalıdır. Diş fırçası seçerken, kıllarının yuvarlak uçlu olmasına ve baş kısmının küçük uçlu ve geniş saplı olmasına dikkat etmek gereklidir (Curaprox, Tepe önerebileceğim kaliteli diş fırçası markaları, oral-b stage serisi de uygundur)

Macun seçiminde SLS, paraben ve triclosan gibi zararlı kimyasalların olmadığı ürünleri tercih etmek gerekir. jack and jill, splat, nenedent örnek verebileceğim ürünler arasında.

Diş çürüğü riski düşük olan, 1 yaşından sonra gece beslenmesi yapmayan, annesinin ağzında aktif diş çürüğü bulunmayan, şekerli ve karbonhidrat ağırlıklı beslenme yapmayan, liften zengin katı beslenmeye geçişi basarmış 3 yaşından küçük çocuklarda florür içermeyen diş macunları kullanılabilir.

Bununla birlikte yüksek çürük riskine sahip, 6 ay-2 yaş arası çocuklarda sürüntü şeklinde 500 ppm fluorür konsantrasyonuna sahip macunun, 2-6 yaş arası çocuklarda 1000 ppm konsantrasyona sahip macunun yarım bezelye tanesi büyüklüğünde, 6 yaş ve üstü çocukların 1450 ppm konsantrasyona sahip macunların bezelye tanesi kadar kullanılması öneren çalışmalar da bulunmaktadır.

5- Bebeklerin ilk diş muayenesi ne zaman olmalı?

İlk dişler sürdükten sonra yani 6-8 ay arası ilk muayeneyi öneriyoruz. Bu muayenede oral dokular incelenir ve beslenme alışkanlıkları ile çürük ilişkisi ve çürükten nasıl korunacağı aileye açıklanır. Dişli doğum, ya da doğumdan hemen sonra diş sürmesi’ yarık dudak damak gibi problem olması durumunda bebeği birkaç günlükken görmeyi tercih ederiz.

Rutin kontrollerin ağrı ve travmalar dışındaki durumlarda yılda 1 kez olması yeterlidir. 3 yaş sonrası bu kontrollerde çürük koruyucu uygulamalar yapılabilir.

6-Demir ilacı ve antibiyotiklerin kullanımı çocukların diş çürüklerine sebep olur mu?

Bu ilaçların diş çürütebilmesi için tatlandırıcı olarak glikoz,sukroz gibi basit şekerlerle tatlandırılmış olması gerekli. Günde birkaç defa kullanılması, gece uyurken verilmesi, gece yatmadan önce verilmesi gibi durumlar ise bu riski arttırır. Ancak günümüzde ilaçların çoğunda xylitol ve sorbitol gibi seker alkolleri kullanıldığı için çürük riski yoktur.

Burada asil sorun antibiyotik, ateş düşürücü, öksürük şurubu gibi hastalık dönemlerinde geçici süre ile kullanılan ilaçlardan ziyade uzun dönemli ilaç kullanımıdır (alerji, kanser, şeker hastalığı, astım, kronik hastalıklar vs) ayrıca ele alınması gereken özel bir durumdur.

Dişler acısından en riskli antibiyotik grubu tetrasiklinlerdir 9 yaşından önce kullanılmaları durumunda minede mineral bozukluğu, hipoplazi yaratabilirler. Bu durumlar genelde çürükle karıştırılır.

Burada da bir dip not ilave etmek isterim: ateş havale gibi durumlarda vücutta en fazla etkilenen protein amelogenindir, amelogenin mine dokusunun yapılmasını sağladığından sık ateşlenen bebeklerde yüksek ateş mine defektlerine sebep olabilir.

Demir prepartlari dişlerde siyah-kahve boyama yapabilirler. bu risk iyi fırçalanmayan dişlerde daha fazladır.

Bebeklerin dişlerinin çevresinde kemik içindeyken onları koruyan nasmyth zarı denilen bir zar vardır ve diş sürünce patlar ve parçalanır. Şeffaf olduğundan fırçayla uzaklaşmasını fark edemeyebiliriz. İyi fırçalanmazsa bu zar artıkları boyanabilir. Aynı zamanda ağızda çürük etkeni olmayan kromojenik bakteriler de boyayabilir dişleri.

Çürükle karışmaması açısından diş hekiminin görüp ayırt etmesi daha doğru olacaktır. Eğer renklenmeyse çocuğu estetik olarak rahatsız etmediği surece kalmasında bir sakınca yoktur. Gerekli olduğu an kolayca temizlenir ve temizlenirken dişe zarar vermez.

7- Flor uygulaması hakkında bilgi alabilir miyiz? Bazı haberlerde bu aralar çok paylaşıldığı için sormakta fayda var, çocuklara florürün zararlı etkileri var mıdır?

3 yaşından itibaren flor uygulaması yapmanın herhangi bir sakıncası yoktur.

Özellikle süt dişlerinde çürük ve dolgu bulunan çocuklar, erken çocukluk döneminde diş̧ çürüğü ile tanışan çocuklar, sabit ortodontik tedavi gören çocuklar ve sağlık sorunları nedeniyle özel gereksinimi olan bireyler mutlaka yüzeysel florür uygulamalarından yararlandırılmalıdır. Bu durumda florür uygulamalarının bir kez uygulanmasının bir yararı yoktur, çocuğun en üst düzeyde yarar görebilmesi için her diş̧ grubunun sürmesinden sonraki üç yıl boyunca devam ettirilmesi ve en az yılda iki kez yapılması gereklidir.

Florürün zararlı etkileri kronik ve akut flüorür toksikasyonu olarak iki şekilde görülebilir. Kronik florür toksikasyonu, görülebilmesi için bireylerin yüksek dozda florüre büyüme ve gelişim döneminde yıllarca maruz kalması gereklidir. Bu olgularda alınan doza ve süreye bağlı olarak dişlerde (lekeli diş̧ minesi) ve kemiklerde florozis olarak adlandırılan durum ortaya çıkar.  Akut toksikasyon ise kaza ile florür içeren ürünlerin çok miktarda vücuda alınması ile gerçekleşir. Macunların kontrolsüz kullanımda florürün dental florozise neden olabileceği ancak kanser, Down sendromu, konjenital malformasyonlar, küçük bebeklerde ölüm, ölüm, IQ/mental gerilik, iskeletsel florozis, guatr, primer dejeneratif demans, bilinçte azalma, menarş yaşı, idrar yolu taşları gibi diğer problemlerle ilişkisi konusunda kesin kanıtlar bulunmamaktadır. Çürük önlemek için kullanılan yüzeysel florür kaynakları toksik dozda florür içermemektedir ve güven vericidir. Diş̧ hekimlerinin önerdiği uygun miktarlarda kullanılan florür insan sağlığı üzerine hiçbir yan etki oluşturmamaktadır.

Türk Diş Hekimleri Birliğinin konu ile ilgili açıklamasına göz atabilirsiniz http://www.tdb.org.tr/icerik_goster.php?Id=2472

8-Dişlerdeki eğrilikler ile ilgili olarak, çocukları hangi yaş gurubunda değerlendirmek gerekir?

İskeletsel kökenliyse yani alt ve\veya üst çenenin uyumsuzluğundan kaynaklanıyorsa tedaviye büyümeyi yönlendirebilmek adına küçük yaşlarda başlamayı tercih ederiz. Eğer sadece dişsel bir eğrilik varsa daimi dişlerin tümünün çıkmasını bekleyip tedaviye öyle başlarız. Bu nedenle 5 yaşından sonra ortodontik acıdan değerlendirmeler de yapılarak gerekli bir tedavi için tahmini bir takvim oluşturulabilir.

9- Yetişkin ağız bakımında diş ipi kullanımı çok önemli, aynı şekilde çocuklara da diş ipi öneriyor musunuz?

 Özellikle diş dizilimi sıkışık olan çocuklarda diş ipi kullanılmasını öneriyoruz. 8 yaşına kadar ebeveyn destekli kullanılabilir sonrasında kendi kendilerine devam etmeliler.

10- Süt dişlerinde çürüğü olan hastaların kalıcı olmayan bu dişleri tedavi etmeli mi?  Yoksa kalıcı olmayan bu dişler çekilir mi? Çocuklara diş tedavisi için anestezi verilmesinden endişe eden aileler için ne dersiniz?

  Süt dişlerinin tedavisi sandığımızdan da önemli aslında. Ağrısı olan çocukta hem iştahsızlık sonucu yetersiz beslenme, huzursuzluk gibi olumsuzluklar olabilir hem de çene yüz bölgesindeki yapılar birbiri ile çok yakın ilişkide olduklarından çevre dokuları da tehlikeye atarlar. ayni zamanda çürük yapıcı streptokoklar özellikle kalp kapakçıklarına yerleşmeyi çok severler ve ciddi sorunlara yol açabilirler. Çürük süt dişleri tedavi edilmedikleri takdirde çürük doku ağızda bir besi yeri gibi görev yapıp tükürükte ve dişlerde çürük oluşturan bakteri florasının artmasına ve bireyin ilerleyen yaşlarda çürüğe yatkın hale gelmesine sebep olabilir.

Süt dişleri çene yapısının gelişmesine de katkı sağlar, diş kaybı gelişimi olumsuz etkileyecektir.

Tedavi edilmeyen ya da zamanından önce çekilen dişler konuşma bozukluklarına da yol açabilirler. Özellikle konuşmanın öğrenildiği dönemde ön süt dişlerinin eksik olması f,v,s,z,t harflerinin bir alışkanlık haline gelerek ömür boyu yanlış telaffuz edilmesine neden olacaktır.

Eksik dişler estetik kaygı yaratarak çocuğun gülümsemesini elinden alabilir

Süt dişlerinin bir diğer görevi de alttan gelen daimî dişlerin yerini korumaktır. Bir süt dişi zamanından önce çekilirse yandaki dişler bu boşluğa doğru kayar. Alttan gelecek kalıcı dişe yer kalmaz. Bu diş diğerlerini sıkıştırır, sonuç olarak çapraşıklıklar meydana gelir.

Anestezi altında diş tedavilerine gelince de özellikle tedaviden çok korkan ya da küçük yaşta uzun işlemleri tolere edemeyecek miniklere rahatlıkla uygulanabilir. Tek seansta tüm işler bitirilebilir. Sağlıklı bir kişide ve doğru şartlarda yapılan bir anestezide komplikasyon gelişme olasılığı oldukça düşüktür. Hastalarımızın anesteziye uygun aday olup olmadıkları pediatristi ve genel anestezi uzmanı ile birlikte değerlendirilmelidir

Uzm.Dr.Dt. Miraç Sezgi ŞENOL TUNA

Pedodontist

DENTALİS- ANKARA

www.dentalisklinik.com

 

Uzm.Dr.Dt. Miraç Sezgi ŞENOL TUNA KİMDİR?

2003 yılında Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde başladığı lisans eğitimini tamamladıktan sonra hem Ankara Üniversitesi Pedodonti (Çocuk Diş Hekimliği) anabilim dalında doktora ve uzmanlık eğitimine başlamış hem de Dentalisin kurucu üyeleri arasında yerini almıştır. Birçok ülkede eğitim ve kongrelere katılmıştır. Çok sayıda bilimsel makale ve posterleri bulunmaktadır. Türk Pedodonti derneği (tpd), Estetik Diş Hekimliği Akademisi Derneği (edad) gibi bilimsel kuruluşlarına üyedir. Estetik diş Hekimliği, koruyucu diş Hekimliği, ağız ve diş travmaları ve yaralanmalar, çocuk diş Hekimliği, kanal tedavileri, diş beyazlatma ve kozmetik konturlama üzerine çalışmaktadır.

 

Tekrar Kontrol edin!

10 Soruda Sünnet!

Sünnet ; sünnet derisinin kesilmesi olarak tanımlanırsa eğer bu sünnet derisinin varlığının ve yokluğunun avantaj …