UYKU VAKTI: MIŞIL MIŞIL MI YOKSA…
Gelişimsel Çocuk Nörolojisi Derneği ; Çocuk Sağlığı ve Gelişimi Dergisi; 2012; sayı:4, Psikolog A. Şebnem Soysal Acar…
Çocuklarıyla ilgili uyku sorunu yaşayan ailelerin sayısı bir hayli fazladır. Bu durumun nedeni uyku konusunda belli bir düzen ve ritmin tutturulamamasıdır. Çocuklarınızın hemen uyumak istememesi hayat düzenimizle ilgilidir. İş yaşantısı nedeniyle eve geç saatte gelmek aile olarak paylaşacağımız saatleri öteler. Gün boyu annesiyle ve babasıyla zaman geçirmeyi bekleyen çocuk önce yemek saati hazırlıklarının bitmesini, ardından televizyon ile mücadelesinde galip gelip oyun oynamayı düşler. Çocuk tam anne babasına kavuşup oyun oynayacakken o büyü bozan cümle ile karşılaşır: ” Haydi yatağa, uyku vakti geldi …”
Anne-babalar genellikle çocuklarının uykuda geçirdikleri sürenin yaşına uygun olup olmadığı konusunda endişelenirler. Çocuğun uykuya direnmesi, uykuya dalmada yaşadığı güçlükler anne-babaları çok yoran meselelerdir. Okul öncesi dönemde çocukların %15 ile 20’si uykuya geçiş sırasında sorun yaşar. Bu durumun pekçok nedeni olabilir. Uykunun niteliği ve düzeni sinir sisteminin olgunlaşmasından, çocuğun mizacına kadar pekçok etkene göre belirlenir.
Bu sorunların çözülmesinde yatış pozisyonu çok önemlidir. Uyku pozisyonu bebeğin rahat uykuya dalabildiği ve uyumayı sürdürebildiği biçimde olmalıdır.
Bebeğin yan yatırılması kusmuğunu yutmaması açısından da daha uygun olabilir. Böylece boğulma gibi kazalar da önlenmiş olur.
Bebekler 1 yaşına gelinceye kadar, özellikle ilk üç ayda geceleri daha sık uyanırlar çünkü karınları acıkır. Karnı doyan bebek hemen uykusuna geri döner.
Bebekler dördüncü aydan sonra geceleri beslenmek için hiç uyanmayabilir. Bazen de bir iki kez meme emmek için uyanabilir ancak kısa sürede uykuya dalarlar. Bu dönem, annenin de uykuya daldığı huzurlu günlerdir.
Tam işler düzeldi, bebek artık uyuyor derken sekizinci ve dokuzuncu aylarda bebeklerin büyük bölümünde geceleri bir huzursuzlanma dönemi başlar. Bu durumun nedeni bebeğin kendisine bakan kişiden ayrı düşme kaygısı yaşamaya başlamasıdır. Bu dönemde bebeği daha çok kucakta tutmak, tensel teması arttırmak gerekir. Bebekle konuşmak, evin içinde herhangi bir odaya dahi giderken yumuşak bir sesle durumu ona anlatmak yararlı olacaktır.
Bebekleri geceleri uyumayan anneler, çocukların yataktaki hareketlerine çok duyarlıdır. Bebek kıpırdasa hemen yanlarına koşup onu kucaklarına alırlar. Bebeğin kıpırdaması , sesler çıkarması ve ağlaması hafif uyku döneminde olur. Bu süreçte çocuğu kucağınıza alırsanız derin uykuya geçemez. Bebeğin uykuya dalması için müziği, başucundaki bir oyuncağı kullanmak yeterli olacaktır. Bebek huzursuzlandığında yanında olduğunuzu ona hissettirin. Yumuşak dokunuşlarla sırtını okşayın. Ancak görme alanında olmamaya özen gösterin. Mırıldanacağınız bir ninni ve dokunuşlarınız yeniden uykuya dalmasını kolaylaştıracaktır.
Çocuğumuzu uyutabilmek için pek çoğumuz önce çevreyi her sesten yalıtır, yapay bir düzenek kurarız. İğne atsan duyulacak türde bir ortamda uyumaya alışan bir çocuk büyüdükçe yaşamdaki seslerin çeşitlenmesine kolayca uyum sağlayabilir mi sizce? Uyumak için sesten yalıtılmış bir ortama gerek yoktur. Çünkü dünya çoksesli bir yerdir. Bulunduğumuz ortamı sesten arındırdığımızda çocuğumuzu dünyaya ilişkin en önemli bilgi kaynaklarından birinden mahrum bıraktığımızı unutmayalım.
Bebeğinizin rahatça uykuya dalması için odayı aydınlatmaya gerek yoktur. Çünkü bebek karanlıkta korkmayı deneyimlememiştir. Çocuk büyüdükçe uyanma nedeni tuvalet ihtiyacını giderme, korkulu bir rüya görme ya da hastalık olabilir. Çocuğunuz büyüdükçe tuvalete rahatça gidebilmesi, ev kazalarından korunması ve istediğinde rahatça anne-babasının yanına gelebilmesi için uyuduğu odanın loş bir ışıkla aydınlatılması gerekebilir.
Çocuğunuz iki yaşına yaklaştıkça uykuda dokunabileceği bir nesneye ihtiyaç duyar. Kimi çocuk annesinin saçını, kulağını okşamadan uykuya geçmeyi reddeder. İşte bu durumda çocuğun bir uyku arkadaşına ihtiyacı vardır. Genelde bu dönemdeki uyku arkadaşları yumuşak bir battaniye, anne-babaya ait bir eşya, emzik ya da tüylü yumuşak bir oyuncak olabilir. Uykuya geçiş için kullanılan bu eşyalar, özellikle örtü ve emzik, bir dönem sonra anne-babaların bıraktırmada sorun yaşadıkları nesnelere dönüşebilir. Burada çocuğun ihtiyaçlarına duyarlı olunması önemlidir. Çocuk eğer bir konuda ısrarcıysa, orada doyurulmamış bir ihtiyaç var demektir.
Çocuğunuz üç yaşına geldikten sonra belli bir yatma saati belirlememizde fayda vardır. Eve gelir gelmez çocuğa uykuyu hatırlatacak kıyafetleri giydirmekten kaçınalım. Uyku saatini 15 dakika öncesinden hatırlatalım. Çocuğunuzun oyun, televizyon izlemek gibi nedenlerle uykuyu ötelemesinin önüne bu sayede geçilebilir. Böylece çocuğunuz zamanını kullanmayı ve yeni bir etkinliğe geçmemeyi de öğrenecektir.
Uyku öncesi alışılageldik davranışları sıraya koyalım. Hangi masal okunacaksa birlikte karar verelim. Okunacak kitabı seçme süresini çok uzun tutmayalım. Uzunluğuna göre bir ya da iki masal okuyalım. Mutlaka aynı odada ve aynı yatakta uyuması için çocuğunuzu teşvik edin. Yatma vakti çocuğunuz için güzel bir zaman dilimidir. Onu uyutan kişiyle günü değerlendirme, dertleşme, masal okuma ya da hikaye dinleme için ayrılmış özgün bir saattir. Bu nedenle çocuğunuzu yatırmadan önce yarım saat özel birşey yapmak için ayırın. Ancak bunların hareketli aktiviteler olmamasına özen gösterelim.
İyi uykular, tatlı rüyalar…