Kurallarla Yaşamak!

Yeni bir işe başladığınızı, yeni bir siteye taşındığınızı veya önceden yaşamadığınız
bir ülkeye yerleştiğinizi düşünün. Herhalde ilk olarak öğrenmeniz gereken şey, bu yeni ortamda hayatınızı devam ettirebilmek, problemleri en aza indirmek, konforlu yaşayabilmek için hangi kurallara dikkat etmeniz gerektiğidir. Yol yordam bilmeniz gerekir ki hayat sizin için sıkıntılı olmasın. Size kurallar, işleyişler anlatılırken ne kadar sonuç odaklı ve sınırları net bir şekilde izah edilirse; o kadar anlama, uygulama ve uyumunuz kolay olur.  Tersi bir durum ise kabus olur. Örnek verelim ; trafik kurallarını ilk defa dinliyorsunuz, size anlatılan kırmızı ışıkta durulur, yeşil ışıkta geçilir. Anlaması da uygulaması da oldukça basit. Peki, anlatılırken size şöyle dense; kırmızı ışıkta durulur ancak bazen de geçilebilir, yeşilde de geçilir ancak belli olmaz bazen durmak gerekir. Nasıl yani ???  Birden kimyanız bozulabilir; yanan kırmızı ışıkta ne yapacaksınız şimdi? Belirsizlik ve tutarsızlıklar genelde kimsenin hoşuna gitmez. Aslında kurallardan çok hoşlanmasak bile kuralların hayatımızı kolaylaştırdığı da çok açıktır. Bu senaryoyu bir çocuğa uyarlayacak olursak sıkıntılı durumun hayatı yeni tanımaya başlamış bir çocuk için daha da fazla olabileceğini söyleyebiliriz. Örneğin çocuğunuzun çok istediği bir obje için ”Hayır” diyorsunuz ve vermiyorsunuz, ama iki gün sonra sizden tekrar istediğinde ”Evet” diyor ve veriyorsanız bu çocuk şimdi ne düşünsün? İstediği, alamadığı yasak olan şey şimdi niye yasak değil? O zaman annenin
”Hayır”ı her zaman HAYIR değil!. Çocuklarımıza kural da, sınır da koymalıyız. Bu kurallar uygulayamayacağımız, kendi içinde tutarsız olan veya sürekli değişen vasıfta olursa ancak çocuklarımızın kafasını karıştırırız. Kendi içinde çelişmeyen, anne-baba arasında ortak karar verilmiş sınırlar ve kurallar ise çocuğunuzun dünyayı tanırken sizin eşliğinizde güvenli yol almasına yardımcı olur.