1- Bebeklerin önceden 10 kilo veya 1 yaş olana kadar araba koltuğunda arkaya bakacak şekilde oturtulması önerilirken, şimdi en az 2 yaşına kadar hatta mümkünse arkaya bakarak oturabileceği maksimum büyüklüğe kadar öne bakar pozisyona çevrilmemesi öneriliyor. 8-10 yaşından önce yetişkin tipi kemer bağlama tavsiye edilmiyor.
2- Allerji riski olan fıstık ezmesi gibi gıdalar 3 yaşa kadar yedirilmesin denirken, 4-6 ay döneminde ek gıda tadılmasıyla beraber allerjik olabilecek gıdalar da verilmeye başlansın deniyor. Araştırmacılara göre anne sütü aldığı bu dönemde, anne sütünün allerjenlerden ekstra koruyucu etkisinden faydalanılması öneriliyor. Bal dışındaki hemen hemen tüm gıdaların uygun verilme şekline getirilip (püre) denenebileceği belirtiliyor.
3- 2 yaş altındaki çocukların dişmacunları florsüz olmalıdır derken, şimdi 1 yaşın altındaki bebeklere bile florlü dişmacunu kullanmak öneriliyor. Flor dişin mine tabakasına nüfuz edip çürümelere karşı sağlam bir yapı oluşturuyor. Diş macunu miktarının 3 yaşa kadar pirinç kadar, 3 yaş sonrasında da bezelye kadar olması tavsiye ediliyor.
4- Ek gıda başlarken pirinç unları, tahıllar ilk önerilen gurupken (Amerikan önerileri) artık tamamlayıcı gıda başlama veya allerjik gıdalar için KURAL YOK ! Potansiyel reaksiyonları gözlemlemek için yeni gıdaları erken denemek öneriliyor.
5- Bebeklere ve çocuklara şişe suyu önerilirken artık musluk suyunun (özellikle flor açısından zengin olması sebebiyle) önerildiğini görüyoruz. Şehir suyu şebekesinde bir sıkıntı yoksa filtreleme veya kaynatma da artık önerilmiyor (Ben bu maddeye bizim ülkede ?? demek istiyorum, en az ilk altı ay şişe suyuna devam edin diyorum). Şişe suyu kullanacaksanız da florlü su kullanımı öneriliyor.
6- Hamilelik döneminde diş ve ağız sağlığı ile ilgili işlem yapılması istenmezken, şimdiki önerilerde diş sağlığı ile ilgili, diş röntgeni çekilmesi dahil, bakım, dolgu, kanal tedavisi gibi prosedürlerin gereğinde uygulanmasının ertelenmemesi öneriliyor. Araştırmalar gebelerin dişetlerinde ve dişlerindeki bakterilerin anneden bebeğe geçebileceğini ve Amerika’daki gebelerin %40’ının hamileliğinde bir ağız sağlığı problemi ile karşılaştığını da gösteriyor.