Yard. Doç. Dr. Sezin Akça Bayar
2000 yılında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olan, 2001-2005 yılları arasında Başkent Üniversitesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalında Göz Hastalıkları uzmanlık eğitimini tamamlayan Yrd. Doç. Dr. Sezin Akça Bayar halen çalışmalarına aynı klinikte pediatrik grup hastaların sorunlarını çözmek üzere pediatrik şaşılık ve retina uzmanı olarak devam etmektedir. Türk Oftalmoloji Derneği Şaşılık Birimi ve Retina Birimi üyesi olan Dr. Bayar’ın çok sayida bilimsel yayını, çeşitli kitap bölüm yazarlığı, yurtiçi ve yurtdışı sunum, konferans ve kursları mevcuttur.
Başkent Üniveristesi Hastanesi, Göz Hastalıkları Bölümü, ANKARA
Çocuk Göz Doktoru’na sorular?
1- Bebeklikte erkenden yapılan işitme testine benzer, görme tarama testi var mıdır? Bebekleri ilk olarak ne zaman göz muayenesine götürmeliyiz ve sonraki sıklıkları ne olmalıdır?
Evet görme testi var. Bebeklerde ilk göz muayenesi, aynen işitme testinde olduğu gibi ilk 3- 6 ay içerisinde mutlaka yapılmalıdır. İlk görme testinde bakılanlar ile 1 yaşında bakılan parametreler farklıdır, bu nedenle 1 yaşına kadar beklenmemelidir.
Bebeklere doğdukları andan itibaren göz muayenesi başlar, ilk muayene çocuğun pedatristi tarafından yapılır. Özellikle erken ve düşük doğum ağırlığı ile doğmuş bebeklere “Prematür retinopatisi” gelişme tehlikesi nedeniyle göz muayenesinin hemen veya doğum haftasına göre en geç bir ay sonra yapılması gereklidir. Göz kapaklarında anomali olup olmadığı, kırmızı refle olup olmadığı ve her iki gözde simetrik olması, beyaz refle varlığı, katarakt veya şaşılık olup olmadığının değerlendirilmesi basit bir ışık kaynağı muayenesi ile mümkündür. Bu durumların tespitinde mutlak süratle hemen bir pediatrik göz doktoruna başvurulmalıdır. Bu durumlardan biri yoksa ilk göz muayenesinin 3 ile 6 ay arasında (en geç 6) yapılması idealdir. Eğer bu muayenede bebek sağlıklı ise mutlaka 3 yaşına kadar bir kez daha ve ilkokul döneminde (5-7 yaş) tekrar bir göz muayenesi yapılmalıdır.
2- Bebeklerde görme gelişimi nasıldır? Bebek doğar doğmaz bizim gibi görebilir mi?
Anne karnındayken bebeklerin ışığı ayırdettikleri bilinmektedir. Ancak görme doğumla ve ışıkla beraber başlamaktadır.
Normalde bir bebeğin ilk birkaç haftada ışığa tepki vermesi, ilk 2-3 ayda anne ile göz temasının başlaması beklenir. Birkaç aylık bebekler net göremezler, bir metre mesafedeki kişileri ve cisimleri seçebilirler.
Görme gelişiminin büyük kısmı ilk üç yılda tamamlanmakta, yaklaşık 6-7 yaşına kadar devam etmektedir. 7-9 yaşından sonra tembelliğin büyük kısmı tedavi edilememektedir, bu nedenle ilk on yaşta uygun tedavi uygulanması son derece önemlidir.
3- Bebek doğduğundan beri şaşı veya 1-2 ay sonrasında belirginleşen şaşılığa sahipse ameliyat mı gerekir?! Şaşılıkta izlenecek yollar nelerdir?! Aylara göre öneriler değişir mi?
Göz kasları doğumdan sonraki ilk 3 ayda tam gelişimini sağlamadığından arada olan içe veya dışa kaymalar doğaldır. Ancak tek veya iki gözde, süreklilik arz eden ve 3 aydan sonra düzelmeyen kayma mevcutsa mutlaka bir pediatrik göz doktoruna başvurulmalıdır.
4- Bazen 1 yaş altındaki bebeklerde bile astigmat, hipermetrop tanıları oluyor. Bu tanılarda hangi durumlarda gözlük kullanılır veya gözlük en erken ne zaman kullanılır?
Bütün bebekler doğduklarında yüksek derecede hipermetrop-astigmattırlar. Giderek, büyümelerine ve göz yapılarının gelişimine paralel olarak hipermetrop miktarı azalır, bir yaşında ortalama 1,5-2 dioptri kadar hipermetrop-astigmat miktarı kalmaktadır. Ancak bu değerler genetik özelliklere, bebeğin boyuna, kilosuna ve doğum haftasına gore değişen değerlerdir. Her bebeğin kendine has refraksiyon değerleri ve yaşına uygun gözlük verilmeyi gerektirecek değerleri vardır. Kayma durumu, göz kusurunun tek taraflı veya çift taraflı olması, gözün fikasayon miktarı ve görsel gelişimi göz önüne alınarak uzmanın karar vermesi gereken özellikli durumlardır. İlk ilk üç ayda dahi çok yüksek hipermetropi ve kayması olan bebklerde gözlük kullanılabilmektedir, ay sınırı bulunmamaktadır.
5- Ailede göz tembelliği varsa bir bebekte de olup olmadığı anlaşılır mı? veya oluşma ihtimali ne zaman saptanabilir? Tedavisi var mıdır? Tedavi edilmez, kaçırılırsa sonuçları ne olur?
Ailede göz tembelliği, kayma, yüksek gözlük numarası olan bireyler artık bebklerinde çok erken yaşta bizlere getirmektedir ve getirmelidir de. Ne kadar erken tanı konulup saptanır ve önlemi alınırsa, tembellik yani “Ambliyopi” tedavisi sonuçları o kadar yüz güldürücü olmaktadır. Özellikle ailede bir bireyin tek gözünde yüksek numara olup zamanında farkedilmemiş ve on yaşından once tedavi edilmeyip ciddi tembellik ile hayatlarını sürdüren anne ve babalar bu konuda çok hassas davranmakta ve pediatristlerinin de önerileri ile erken dönemlerden itibaren çocuklarını göz doktoruna götürmektedirler. Yüksek refraksiyon kusurlar ve kaymalar, kapak düşüklükleri ve bazı özel sendromik kaymalar aile bireyleri ve yakın akrabalardan genetik olarak aktarılabilmektedir.
6- Çok kitap okumak, loş ışıkta okuma yapmak, tv yi yakından izlemek veya çok tablet- bilgisayar oynamak gibi faktörler çocukların görmesini bozar mı? Ya da herşey genetik mi? Yazılım ! Ya da bozan bizim bilmediğimiz faktörler var mı?
Genetik çok kuvvetli bir etken. Ancak, anne babasında bir görme kusuru olmamasına rağmen bebekte çok yüksek numaralar saptadığımız durumlar olabiliyor. Bu erken muayenenin önemini bir kez daha ortaya koyan bir durum. Bir diğer önemli husus ise, çok büyük dedelerden, ninenelerden ve akrabalardan da bize aktarılabileceği. Özellikle de akraba olan anne ve babalar bu konuda daha alert olmalılar.
Çağımızın hastalığı elektronik sevdasına gelecek olursak, kesinlikle etkisi olduğunu söyleyebilirim. Heleki altta yatan genetic bir yatkınlık söz konusu olduğunda, bir sonraki nesilde çok daha erken yaşlarda özelikle miyopinin ve astigmatın ortaya çıktığını ve çocuğun yakına sürekli uyum yapması sonucu çok daha hızlı ilerlediğini biliyoruz. Yakın ve küçük puntolu ve uzun sureli yapılan tüm aktivitelerde (buna kitap okumak, bilgisayar, i-pad ve telefon aktiviteleri dahil) merceğimiz sürekli yakına uyum halim olduğu için bir süre sonra miyopiyi belirgin olarak arttırıyor.
Çocuklarımız ne zamanki dışarıda oynamayı unuttular ve sürekli evde, kapalı ve loş ortamlarda vakit geçirmeye başladılar.. Tüm görme kusurları da bir anda artıverdi..Haydi çocukalr dışarı oyanamaya..!!
7- Çocukların göz sağlığını, görme keskinliğini daha iyi duruma getirecek özel bir destek veya öneri var mı?
Aslında hepimizin bildiği kasa kasa havuç yiyelim, artık günümüzde genel beslenme önerilerine dönüşmeye başladı, aynı ıspanak yemekle demir betonu kaldıramayacağımız gibi..J
Ama yine de dengeli ve tüm vitaminleri kapsayan beslenme göz sağlığı için de geçerli..Yani tek başına A-vitamini değil. Ancak görme kusurlarının iyileştirebilmenin yemekle direk bir ilgisi yok malesef..
8- Çocuklara konjonktivit veya arpacık gibi durumlarda ilaçlardan önce veya yardımcı olarak önerilen çay pansumanı nasıl oluyor da işe yarıyor? Göz hijyeni için benzer öneriler verilebilir mi?!
Çay pansumanı şunu bize sağlıyor, steril kaynamış sıcak suyu.. Biz bunu sadece suyu kaynatıp yapabiliriz. Pansuman için hem tedavi edici hem de steriliteyi sağlayıcı çok güzel özel göz şampuanları mevcuttur, eczanelerden onları edinebiliriz. Özellikle arpacık ve şalazyon için temiz gazlı bez, makyaj pamuğu ve steril bezleri sıcak suya sokup, göz kapağı üzerinde bekletebiliriz (tabiki gözü yakmayacak sıcaklıkta olmalı). Sıcak suyun özelliği tıkalı olan kapak kenarında bulunan yağ kanallarını açması oradaki fazla yağ salgısını azaltması ve inflamasyonun tedavi edilmesine yardımcu olma özelliği vardır. Göz hijyeni için eğer çocuğunuzun kirpik diplerinde geçmeyen kurutlu sarı-beyaz kepekler varsa mutlaka bu göz şampuanları ile yıkamanızı ve bol sıcak banyo yaptırmanızı öneririz. Sıcak banyonun buharı da iyi gelmektedir.
9- Doğum sonrası bazı bebeklerde gördüğümüz tek veya iki taraflı göz yaşının bolca akması durumunda ne yapmalı? (Masaj ne sıklıkta, ne zamana kadar takip?, ne zaman göz doktoruna da gitmeli?)
Her bebeğin gözyaşını burna akıtan kanalı kısmen tıkalıdır, bebek büyüdükçe bu kanalın burun boşluğuna açılan kapakçığı kendi kendine açılır ve bebeğin ilk aylarda olabilen gözyaşı kanal tıkanıklık problem de çözülmüş olur. Bu dönemde anneye çok etkili masaj tekniği öüretilir ve bunu kanal açılımı tamamalanıncaya kadar uygulaması söylenir. Ve mutlaka burnun serum fizyolojik damla ile açık tutulması öğütlenir. Bu evrede ailelerin en fazla şikayet ettikleri çapaklanmadi tutumumuz ise şu şekilde olmalıdır. Eğerki pansuman veya anne sütü ile (doğal antibiyotik özellikleri olan anne sütünü damlatın diyorum ben annelere) geçmeyen sarı-yeşil renkli akıntı devam ederse uygun antibiyotik tedavisin göz doktoruna danışışıp uygulanması gerekir. Ancak bilinmelidirki göayaşı kanal tıkanıklığının etkin tedavisi antibiyotik damla değil, uygun teknikle uygulanan masaj olmaktadır. İlk 1 yaşa kadar masajla açılmayan kanal tıkanıklıklarında mutlaka uzmana başvurulup uygun testler yapılarak sondalama dediğimiz bir teknikle müdahale etmemiz gerekebilmektedir. Geç kalınan durumlarda sondalama işe yaramayabilmekte ve daha ciddi cerrahi müdahale gerekebilmektedir.
- Küçük bebeklerde göze doğru uzayan kirpik olur ama rahatsız olmaz, almalı mı? Ya da almamız gereken rahatsız olduğu bir nesne gözde olsa ne yapmalı?
Bebeklerde bazen alt kapağın cilt kıvrımı tam gelişmemiş oluyor ve kirpikler kapakla birlikte içeri dönük durabiliyor. Bebeklerin kirpikleri çok yumuşak olduğundan genellikle kornealarını çizmiyor ve almak gerekmiyor. Bazen göz doktorunun önerisi ile suni gözyaşı jel kullanmak gerekebiliyor ve bu bebekler astigmatizma açısından yakın takip gerektirebiliyorlar. Çocuk büyüdükçe 2-3 yaşlarında kapak kıvrımı düzeldikçe kirpikler de doğal haline kavuşabiliyor.
Bebeklerde kirpik kaçması veya yabancı cisimler çok karşılaştırğımız bir durum, gözü bolca serum fizyolojik veya evde steril göz yaşları ile yıkamak en masum çözüm. Eğer çıkaramıyorsak koton aplikatör ile alabiliriz, sadece dikkat etmemiz gereken korneaya değmemek, kapağın iç kısmından çıkarabiliriz. Tabi en doğrusu bir gün içinde çıkaramadığınız kirpikler veya yabancı cisimler için bir göz doktoruna başvurmak olur.